YIKAMA VE TEMİZLİK
Minik dostlarımızdan kediler çok temiz hayvanlar oldukları için hasta olmadıkları sürece kendilerini temizleyerek hijyenlerini sağlarlar. Birçoğu suyu sevmese de, yıkanmaktan çok hoşlananları da vardır. Kedi için özel üretilmiş vücut pH’sına uygun şampuanlarla veya dalin bebe şampuanıyla ayda en fazla 2 defa olmak üzere yıkanabilirler. Köpeklerde de bu durum aynıdır.
Kedi köpeklerimizi yıkadıktan sonra dikkat edeceğimiz en önemli durum iyice kurulayıp üşütmelerini engellemek ve tüylerini tarayıp karışmaların önüne geçmektir. Önerilen sürelerden daha fazla yıkama durumunda ise deri bariyerleri bozulacağı için deri problemleri ile karşılaşmak çok yüksek olasılıktır.
Yıkamaya mani olan durumlarda ise kuru şampuan veya pudra gibi ürünler ile de kedi ve köpeklerin temizlikleri sağlanabilmektedir.
YAVRU KEDİ VE KÖPEK BESLEME NASIL OLMALIDIR?
Yeni doğan kedi ve köpeklerde dikkat edilecek en önemli unsurlar beslenme ve vücut ısısını korumasıdır. Yavrunun annesi yanındaysa zaten düzenli süt emip annesi tarafından vücut ısısı dengelenebileceği için bu durumda sıkıntı gözlenmez. Burada dikkat edilecek en önemli şey annenin iyi beslenmesidir. İyi beslenen bir annenin hem bağışıklığı hem de süt üretimi iyi olur.
Asıl sıkıntı annesi olmayan yavrularda gözlenmektedir. İlk etapta dikkat edeceğimiz nokta yavrunun beslenmesidir. Bu anne sütü yerini tutan özel süt tozları ile sağlanabilir. Yeni doğan bir yavrunun ırka göre değişmekle birlikte mide kapasitesi 4–6 ml’dir. Bu durum dikkate alınarak yeni doğan yavrunun her 2–4 saatte bir ortalama 4–6 ml özel yavru sütüyle beslenmesi gerekir. Bu süt tozları suyla birlikte hazırlanacağı için doğal olarak yavrunu su ihtiyacı da karşılanmış olacaktır.
İkinci önemli konu ise vücut ısısının sağlanmasıdır. Yeni doğan bir yavrunun vücut ısısı 36–37 derece civarındadır. Yavruya ufak bir kutu içerisinde yumuşak bir zemin oluşturularak, bir pet şişenin içine ılık su koyularak etrafı bir havluyla sarılıp kutunun içine koyulur ve yavrunun onu annesi gibi hissedip ona yaslanarak vücut ısısını dengeleyip uyuması sağlanır. Ayrıca annenin kalp atışlarını taklit etmesi açısından bir saat ortama konulabilir.
Ayrıca beslenme kadar önemli olan bir konuda kaka ve çiş konusudur. Yenidoğan yavrularda işeme ve kaka yapma refleksleri tam olarak gelişmediği için bu işlemleri kendileri yapamaz. Normalde anneleri o bölgelerini yalayarak yavrularının kaka ve çiş reflekslerini uyararak işlemi başlatır ve rahatlamalarını sağlar. Ancak annesi olmayan yavrularda bu işlemi pamukla o bölgelerine masaj yaparak 2-4 saatte bir bizim tekrarlamamız gerekir.
KEDİ VE KÖPEKLERDE TÜY SORUNU
Kedi ve köpeklerde tüy problemi sahiplerinin en başta şikâyet ettikleri noktalardandır. Tüy dökümünde dört faktör en başta göze çarpar, bunlar;
- Mevsimsel tüy dökümü
- Deri hastalıklarına bağlı tüy dökümü
- Gıdaya bağlı tüy dökümü
- Genetik etmenler
Bu faktörlerden genetik ve mevsime müdahale etmemiz mümkün değildir. O yüzden minik dostlarımızın tüy dökümünü sıfıra indirecek bir şey dünya üzerinde mevcut değildir. Eğer deri ile ilgili bir hastalığı yoksa geriye kalan müdahale edebileceğimiz tek nokta gıda konusudur. Burada minik dostlarımıza ne kadar kalite gıda verirsek ve bunun dışında evden bir şey vermeyi durdurursak o kadar tüy dökümünü azaltabiliriz. Ama dediğimiz gibi tüy dökümünü sıfıra indirecek bir şey dünya üzerinde mevcut değildir. Sadece tüy dökümü azaltılabilir.
Bu seçeneklerin dışında kökten bir çözüm olarak sahiplerinin hayat kalitesini arttırması açısından yoğun tüy döken hayvanlarda tıraş geçici bir çözüm olabilir.
KEDİ VE KÖPEKLER NEDEN POPOLARINI YERE SÜRTER?
Kedi ve köpeğiniz poposunu yere sürtüyorsa ve şiddetle kaşıma eğilimi varsa, mutlaka veteriner hekiminizden yardım alın. Öncelikle fiziksel muayenenin şart olmasıyla beraber bu gibi popo yere sürtme eğilimi gösteren hayvanlarda ilk akla gelen şeyler parazit,anal keselerin aşırı dolgunluğu ve alerjidir.
Hekiminiz yapacağı basit bir muayene ile anal keselerde problem olup olmadığını anlar ve gerekli işlemleri uygular. Onun dışında hayvanın karnesinden parazit tedavilerinin düzenli olup olmadığını kontrol eder ve gerekirse paraziter tedaviye başlar.Yine gerek görülürse hipoallerjik mama önerilir.
KEDİ VE KÖPEKLERDE KISIRLAŞTIRMA NEDEN GEREKLİDİR?
- Kansere yakalanma riskini azaltır (meme kanseri, yumurtalık kanseri, rahim iltihabı vs…).
- Hayat kalitesini arttırır ve yaşam süresini uzatır.
- Kontrolsüz üremeyi engeller.
- Evden kaçma istediğini azaltır.
- Agresif davranışları azaltır.
- Evin çeşitli yerlerine kötü kokulu idrar yapma problemini engeller.
KEDİ VE KÖPEKLERDE KISIRLAŞTIRMA NE ZAMAN YAPILMALIDIR?
Erkek kedi ve köpeklerde etrafa kötü kokulu idrar yapma davranışı gösterene kadar kısırlaştırmaya tıbben gerek yoktur. Fakat dişi kedilerde ve köpeklerde ergenliğe girdiği andan itibaren sahibinin talebine göre kısırlaştırma yapılabilir. Hayvanın ergenliğe girmesi ve girmemesi kısırlaştırma süresinde etkili değildir. Hatta yapılan bazı akademik çalışmalarda ergenliğe girmeden yapılan kısırlaştırma operasyonları kansere yakalanma riskini %90 oranında azalttığı gözlenmiştir. Hayvan yeterli vücut kondisyonunda ve sağlıklı olduğu sürece hekimin tavsiyesine göre kısırlaştırma işlemi ortalama 6-12 aylık iken uygulanabilir. Şu unutulmamalıdır ki kısırlaştırma işlemi hayvanın karakterini değiştirmez. Sadece hormonal aktiviteye bağlı olarak gelişen hareketliliğinde azalma ve sakinleşme meydana getirir.
Check-up en basit tabiriyle minik dostlarımızın baştan aşağı fiziksel muayenesinin yapılması ve hayati iç organlarının fonksiyonlarının normal olup olmadığının gözlenmesidir. Basit bir kan tahliliyle başlayan kontrolleri, göğüs ve karın röntgeni olmak üzere akciğerler, kalp, mide bağırsak, böbrek ve karaciğerin gözlenmesiyle devam eder.
Ardından alınan kandan aynı zamanda en hayati organlarımız olan böbrek ve karaciğer değerlerinin normal olup olmadığına bakılır. Hekimin tavsiyesine göre ek testlerde bunlara dahil edilebilir.
Eğer şüphelenilen durumlar olursa gerektiğinde uzman eşliğinde kalp, karaciğer, böbrek gibi organlar ultrason ile incelenir ve problemler varsa ortaya konmaya çalışılır.
Normalde 2-3 yaş hattını aşmış kedi ve köpeklerde her altı ayda bir check-up yapılması tavsiye edilir. Bazı kedi ve köpek ırklarının bazı hastalıklara yatkın oldukları düşünüldüğünde check-up bu hastalıkların önceden tespit edilip önlenmesinde hayati önem taşır.
Minik dostlarımızın beslenmesi ve bunlara bağlı gelişen olumsuzluklar en büyük sorunlarımızdan biridir. Bu yüzden sağlıkları ve hayat kaliteleri açısından çok önemli yer tutan beslenme insanlarda olduğu gibi birçok hastalığa davetiye çıkararak hayati durumlara sebebiyet verebilir. Bu yüzden hekimlerin tavsiyesi kaliteli kuru mamalardır. Evden vereceğiniz her farklı yiyecek onların beslenme alışkanlıklarını sekteye uğratacağı gibi farklı mide yapıları sayesinde gıda intoleransı geliştirip mide barsak problemlerine, alerjik reaksiyonlarla birlikte deri problemlerine, dengesiz bir yağ tuz oranıyla kalp damar hastalıklarına neden olabilirler. Bu yüzden kaliteli kuru mama dışında minik dostlarımıza hiç bir şekilde farklı yiyecek verilmemesini öğreniyor, bu sayede ömürlerinin daha uzun olacağını düşünüyoruz. Kaliteli kuru mamadaki ısrarımızın sebebi ise dostumuzun ırkına, yaşına ve kilosuna göre gerekli günlük besin miktarını ayarlayabilmenin verdiği avantajdır.
Kedi Aşı Programı
30-40 günlükken başlanılan iç parazit ilacı 15 gün arayla üç defa uygulanır. Bu uygulamadan sonra iç parazit ilacının tekrarı her 2-3 ayda 1 kez olmaktadır. Aynı zamanda vücudun dışında yaşayan pire, kene ve bitler ile yumurta ve larvalarına yönelik dış parazit ilaçları ayda bir tekrarlanır. Veteriner Hekiminizin tavsiyesine göre kediye aşı programı düzenlenir. Sağlıklı bir hayvanda kedi karma ve tekrarı, kedi lösemi ve tekrarı ile kuduz aşısı olmak üzere toplam beş aşı uygulaması yapılır. Her yıl ise birer kez uygulanarak devam edilir. Aşı programına ancak hayvan sağlıklı ise başlanabilir. Program hastaya göre değişiklik gösterebilir.
Köpek Aşı Programı
Köpeklerde de kedide olduğu gibi iç ve dış parazit ilaç uygulamaları aynı şekildedir. Aşı uygulamaları ise Kuduz (1) aşısına ek olarak Broncine (2) Karma (3) olarak toplam 6 tane aşıdır. 6 haftada tamamlanır. Yıllık tekrarları ise 1’ er adettir.
Kedi ve köpekler aşısız oldukları süreçlerde hastalıklara karşı bağışıklıkları olmayacakları için tehlike altındadırlar. Aşıları tam olarak bitip yeterli bağışıklık sağlanıncaya kadar minik dostlarımızı kesinlikle dışarı çıkarmamalı ve başka kedi ve köpeklerle temas ettirmemeliyiz.
KEDİ VE KÖPEKLERDE PARAZİT TEDAVİSİ VE AŞI TAKVİMİ
Kedi ve köpek yavruları için paraziter tedavi çoğu zaman hayati önem taşır. Bu yüzden anne adayı kedi ve köpeklerin yavrularına daha doğurmadan parazit bulaştırma riski olduğu için öncelikli hedef annenin parazit tedavisinin yapılmasıdır.
Yavrular 30-40 günlükken iç parazit tedavisi başlayabilir. Bu süreç parazitlerin gelişim evreleri dikkate alınarak on beş gün arayla üç defa şeklinde düzenlenmiştir. Bu uygulamadan sonra genel parazit tedavisi üç aydan üç aya yapılmaktadır.
İç parazit ile birlikte bit, pire, kene ve bunların yumurta ve larvalarına etkilemesi için dış parazit dediğimiz ilaçlar ayda bir olmak kaydı ile kullanılmaya başlar.
İç ve dış parazit uygulamasını takiben on beş gün için yavrunun sağlık durumuna göre aşı programına başlanır.
Kedi Aşıları | Köpek Aşıları |
Lösemi | Bronchine |
Karma | Corona |
Kuduz | Karma |
Kuduz |
İlk etapta daha hafif aşılarla başlanır ve haftalık olmak üzere aşılara devam edilir. Kuduz haricindeki diğer aşıların hepsinin tekrarının yapılması en önemli konudur. Eğer aşıların ikinci dozları uygulanmazsa ilk dozda etkisini kaybeder ve aşı boşa gider. Köpekte 6-8, kedide 3-5 haftalık periyodu kapsayan ilk aşılardan sonra, bir sene sonra aşılar tek olarak tekrar edilir.
Yavruların aşıları bitene kadar başka hayvanlarla temas etmemesi ve dışarıya çıkarılmaması şiddetle tavsiye edilir.
OPERASYON ÖNCESİ VE SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER
Kedi ve köpeklerin operasyondan on iki saat öncesinde aç bırakılmaları gereklidir. 12 saat önceden yemeği önünden alınıp sadece suyu bırakılabilir. Bunun nedeni de operasyon öncesi verilecek sakinleştirici ve anestezik ilaçların sebep olabileceği kusma sonucunda yiyeceklerin akciğerlere kaçma ihtimalini ortadan kaldırmak, daha sağlıklı bir anestezi sürecini yönetmektir.
Yine her ameliyattan önce doktorunuzun tavsiyesi üzerine check-up yaptırmak, vücutta olan sorunları önceden görmek ve ameliyatta hayvanı hayati bir durumla karşı karşıya bırakmamak açısından önemlidir. Yaptıracağınız check-up ile hayvanınızın hayatını kurtarabilirsiniz.
Operasyon sonunda ise cerrahi işlem yapılan bölgedeki dikişlere hayvan tarafından zarar verilmemesi açısından doktorunuzun yakalık takma önerisini göz ardı etmeyiniz. Yine operasyon sonrası dikişlerin hasar görmemesi açısından hareket kısıtlaması mutlaka şarttır.
Operasyon sonrası anestezik ilacın etkisiyle bir gün boyunca kusmalar meydana gelebilir. Bu yüzden operasyondan en az 6 saat sonraya kadar yiyecek içecek verilmemesi önemlidir. 6 saat sonunda ise azar azar su verilerek kontrollü bir şekilde yiyeceğe geçilmelidir. Hayvanın tam fonksiyonlarına geçmesi operasyonun türüne ve ciddiyetine göre değişmekle beraber ortalama 1-2 gün sürebilir.
Son olarak ise doktorunuzun tavsiyesi doğrultusunda ilaçları ve kontrolleri asla ihmal etmeyin!